22 Haziran 2009 Pazartesi

Ramazan Ayının Ortalarının Faziletleri

Ramazan ayının bereketi;

“Eğer şükrederseniz, ellebtte size nimetimi artırırım”
(İbrahim-7)

Ramazanın ortalarında (ikinci on günde) mağfiret başlar. (ilk on günde) orucun bir kısmı tamamlandığından onun karşılığı ve ikramı, günahların affıyla başlamış olur. Ramazanın son bölümü ise cehennem ateşinden tamamen kurtulmaktır. Daha pek çok hadislerde, ramazanın sona ermesiyle birlikte cehennemden kurtuluş müjdeleri bildirilmiştir. Ramazan ayı, yukarıdaki izahtan da anlaşıldığı gibi, üç bölüme ayrılmıştır. Acizane benim kanaatime göre rahmet, mağfiret ve cehennemden kurtuluş, olarak belirtilen bu üç bölümün arasında şu fark vardır. İnsanlar üç kısımdır. Birincisi, üzerinde günah yükü olmayanlar, onlar için ramazanın başından itibaren rahmet ve nimet yağmurları başlar. İkinci kısım, günahı az olarak bağışlanırlar ve günahları affedilir. Üçüncü kısım ise günahları çok fazla olanlardır. Onlar ramazanın büyük bir bölümünde oruç tuttuktan sonra cehennemden kurtulmuş olurlar. Ne mutlu ramazanın başlangıcından beri rahmete mazhar olanlara ve günahları önceden bağışlanan kimselere, onlar için kim bilir ne kadar birikmiş rahmet hazineleri vardır. Allah tüm günahlarımızı bu ayda bağışlasın.

19 Haziran 2009 Cuma

Ramazanda Tatil Önerisi İhlas Armutlu Tatil Köyü

Ramazan tatiliniz için uygun tatil önerilerini paylaşmaya devam ediyoruz. Bu yazımızda Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı sıcak su kaynaklarıyla donatılmış tatil köyü olan İhlas Armutlu tatil köyünü tanıtacağız. İhlas şirketinin Armutlu tatil köyü adında da belirtildiği gibi Yalova şehrinde Armutlu ilçesinin Bozburun bölgesinde yer alıyor.

Hepsi denizi gören 1686 daireden oluşan tesisin bütün dairelerinde ise kaplıca şifalı suyu bulunuyor.

Tatil köyü kapsamında aktivite olarak; 6 adet yüzme havuzu (açılıp kapanabilen dört adet yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, iki adet açık yüzme havuzu) su kaydırakları, plajlar, gokart, jet-sky, basketbol ve voleybol sahaları,aile havuzu, kaplıca havuzu, banana sörf, bowling salonu, internet kafe, futbol sahaları, fin hamamı, masaj, sauna, fitness center, 4x4 Atv, Lunapark ve Faytonlar bulunmaktadır.

Ayrıca tesiste; alişveriş merkezi, market, kafeteryalar, restorantlar, fastfood ve sağlık merkezi yer almaktadır.

Tatil Köyünün kendi deniz otobüsü iskelesinin bulunması ulaşımı da oldukça kolaylaştırmaktadır. Her gün İstanbul, Yenikapı ve Bostancı'dan kalkan tarifeli deniz otobüsleri ile Armutlu'ya 1 saatte ulaşılabilmektedir.

Her dairede şifalı kaplıca suyun kullanılabildiği tesis, termal turizm için de oldukça caziptir. Tatil Köyünde yaz kış, günlük, yaklasik 9.000 kişi konaklayabilmektedir.

Denize girme imkanları olarak İhlas Armutlu Tatil Köyü, Gemlik Körfezi girişinde Armutlu ilçesinin Bozburun (Tavşantepe) mevkiindedir. Arazinin Kuzeyi Orman, Güney ve Batı istikameti denizle çevrilidir.
1.300 metrelik sahil şeridinde, plajlar, Deniz Otobüsü iskelesi ve deniz aktiviteleri merkezi vardır.

Havuz imkanı olarak ise Tatil Köyünde, 6 adet yarı olimpik bay , bayan ve çocuk yüzme havuzları bulunmaktadır. Havuzlarımız kapanır açılır sistemli olduğundan 4 mevsim kullanılabilmektedir. Havuz komplekslerinde su kaydırakları, masaj salonu, fitness center, sauna,fin hamamı, aile havuzları, türk hamamı,kaplıca havuzu, duşlar ve kafeteryalar bulunmaktadır.

Spor olanakları olarak futbol, basketbol, voleybol sahaları, aerobik ve doğa yürüyüşü imkanları, motokros gibi ekstrem spor imkanları dahi bulunmaktadır.

Tesisin en önemli imkanlarından biri olan kaplıca sularıyla ilgili olarak da bilimsel olarak kapsamlı görüşlere yer verilmiştir.

Armutlu Kaplıcaları hakkında Istanbul Üniversitesi Tip Fakültesi Hidro - Klimatoloji Kürsüsü Ögretim Üyelerinden Doç.Dr. Kuyas Yassa'nın raporunda Armutlu Kaplıcaları hakkında şu görüşlere yer vermektedir.

Ülkemizdeki belli başlı şifalı sulardan en ünlülerinden birisi de Armutlu Kaplıca sularıdır. Bu sular ihtiva ettikleri sülfat ve bikarbontlar dolayısıyla sindirim sistemi üzerinde etkilidirler.

Mide asidinin azlığı veya çokluğuna bağlı şişkinlikler,bağırsak salgı veya hareketlerinin düzensizliğine bağlı sindirim bozuklukları, karaciğer, safrakesesi ve pankreas tembelliğine bağlı sindirim bozukluklarında bu suların çok olumlu etkileri beklenir. Spastik kolit ve bağırsak tembelliği sonucu gelişen kabızlık ve ishal gibi kalın bağırsak hastalıklarının tedavisinde çok yararlar beklenir.

İhtiva etkileri, klorür dolayısıyla böbreklere faydalıdır. Yine bu sulardan dolaşım sistemi rahatsizlıkları ve çevresel atardamarların, fonksiyonel yetersizliğine bağlı olarak gelişen, dolaşım bozukluklarının tedavisinde istifade edilebilir.

Hareket sisteminin hastalıklarından, yıpranma romatizmalarının bütününde, fibrozitisler denilen yumuşak doku romatizmalarınında, artritizde (iltihapli eklem romatizması) alevli dönemi geçip sakinleştiği zamanların tümünde, hem tedavi edici hem de koruyucu etkisi vardır. Tedavi, doktor tavsiyesi ile banyo kürleri seklinde sağlanabilmektedir.

Ayrıca bir çok hastalıkların nekahat devresinin sonunda hastaların güç kazanması ve normal yaşama kolay uyum gösterebilmesi için kaplıca kürlerinden istifade edebiliriz.

Nihayet hiçbir hastalık olmadığı halde, günlük yaşamın ve çalışma hayatının çeşitli etkileri ile ruhen ve bedenen yorulmuş kişilerin ve sporcuların yeniden enerji kazanmasında kürlerinden çok fazla faydalınabilir.

Son olarak tesiste konaklama fiyatlarına gelirsek..

22 Haziran tarihine kadar;
98m2 gecelik 120tl
80m2 gecelik 110tl
70m2 gecelik 100tl
50m2 gecelik 80tl olarak belirlenmiş.

22 Haziran – 7 Eylül arası fiyatlar
98 m2 4-6 gece için 190tl 7gece üstü 170 tl
80 m2 4-6 gece için 180tl 7gece üstü 160 tl
70 m2 4-6 gece için 170tl 7gece üstü 150 tl
50 m2 4-6 gece için 150tl 7gece üstü 130 tl

Detaylı bilgi için aşağıdaki linkleri takip edebilirsiniz.
http://www.ihlasarmutlu.com/tr/kiralama.asp
http://www.ihlasarmutlu.com/tr/rezform.asp

18 Haziran 2009 Perşembe

Ramazan Ayında Terahi Namazı Kılmak Ve Oruç Ayının Faziletleri

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin Müslümanları, Ramazan’ın bir saniyesinin bile gaflet içinde geçmemesi için, şaban ayının sonunda özellikle nasihat ederek insanları uyarmıştır. Bu nasihatinde bütün ayın faziletlerini açıkladıktan sonra, bazı önemli konulara özellikle dikkat çekilmiştir. Bunlardan birisi ise kadir gecesinin gerçekten çok önemli bir gece olduğunu anlatmıştır. Daha sonra da Allah’ın o aydaki orucu farz kıldığı ve gece ibadetini, yani teravihi sünnet kıldığı buyrulmuştur. Bundan anlaşıyor ki, teravih kılma emri de, bizzat Allah celle celaluhu tarafından gelmiştir. O halde, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin “bu sünnetimdir” diye teravi kendine mensub etmesini bildirine hadislerin maksadı, bunu tekid edip pekiştirmektir. Zira, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin teravihin sünnet olduğuna ittifak etmişlerdir.

Büyük hadis âlimi Mevlana Şah Abdulhak Dehlevi r.a. “Ma Sebete Bis Sünneh” adlı eserinde bazı fıkıh kitaplarından şöyle naklediyor, “bir belde halkı teravihi terk erlerse, onu bıraktıklarından dolayı, Müslümanların devlet başkanı onlarla savaşmalıdır.

Burada özellikle şu konuya dikkat edilmesi gerekmektedir. Birçok kimseler “bir camide sekiz-on günde kuranı (teravihte) dinleyelim de sonra serbest kalalım diye düşünmektedirler. Halbuki burada iki ayrı sünnet olduğunu bilmek gerekir. Kuranı kerimin tamamını teravih namazında okumak veya dinlemek bir sünnettir. Öyleyse bu durumda (birkaç günde kuranı bitirmekle) sadece bir sünnete göre amel edilmiş, diğeri yani ramazan boyu teravi kılmak ise ihmal edilmiş olur. Ancak, ramazan’da yolculuk ve ya başka sebeplerden dolayı teravihi bir yerde kılmaları zor olan kimseler için uygun olan, eksik kalmaması için önce kuranı kerimin tamamını birkaç günde teravih namazsında dinlemelidirler. Sonra nerede vakit bulurlar ve lehine fırsat geçerse, teravihi kılmalıdırlar. Böylece hem kuranın hatmi eksik kalmamış olur, hem de kendi işlerine bir zarar gelmemiş olur.

Ramazan Ayında Diğer Nafile İbadetlerin Faziletleri

Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem, oruç ve teraihi anlattıktan sonra, farz ve nafile olan bütün ibadetlere önem verilmesine dikkat çekmiştir. Öşle ki, bu ayda yapılan nafile bir ibadetin sevabı, diğer aylarda işlenen farzlara eşittir. Bu aydaki bir farzın sevabı ise diğer aylardaki yetmiş farz sevabına eşittir.

Burada (yeri gelmişken) biraz da kendi ibadetlerimize bir göz atmamız gerekiyor. Acaba, bu mubarek ayda farzlara ne kadar dikkat ediyoruz, nafile ibadetlerimizde ne kadar artış oluyor? Bir düşünelim. Farzlara gösterdiğimiz gayrete gelince, sahur yemeğini yedikten sonra öyle uykuya dalıyoruz ki, çoğu zaman sabah namazı kazaya kalıyor. En azından çoğu kimseler, sabah namazını cemaatle kılamıyorlar. Bir bakıma allah’ın en üstün dereceli bir farzını tamamen kazaya bırakmakla veya eksik kılmakla sahur yemeğinin şükrü ede edilmiş oluyor! Usulu Fıkıh alimleri cemaatle kılınmayan bir namazın eksik olarak eda edildiğini söylemişlerdir. Bir hadiste Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur. “mescide yakın oturanların, mescid dışında kıldıkları namazlar, (bir bakıma) geçerli değildir”

16 Haziran 2009 Salı

Ramazan Ayı Paylaşma Ayıdır

Bu ayda fakir ve yoksulların gönlünü almak ve kendi iftarlığı için on çeşit yemek hazırladıysa, en azından bunlardan birkaç çeşit de, fakirler için ayırmalıdır. Halbuki asıl iyilik onlara verdikleri kendininkinden daha üstün olmasa de eşit olmalıdır. Kısaca, mümkün olduğu kadar, kendi iftar ve sahur yemeğimizden fakirlere muhakkak bir pay ayırmalıyız. Sahabi kiram ümmet için, dini yaşamış olan örneklerdir. Dinin her bölümünü o kadar açık bir şekilde yaşayarak göstermişlerdir ki, artık her iyi ameli tatbik etmek için geniş bir yol açılmıştır. Başkalarını da kendine tercih etmek ve dertlere ortak olmak konusunda, o zatlara uyabilmek yürekli kimselerin işidir. Bu hususta yüzlerce, binlerce hadiseyi duyunca hayret etmekten başka yapacak bir şey yoktur.

Örnek olarak bir olayda Ebu Cehm r.a. diyor ki, Yermuk savaşında, ben amcamın oğlunu aramaya çıkmıştım, eğer onda bir hayat eseri varsa, su veririm, elini yüzünü yıkarım diye, bir de su kırması olmuştum. Birden onu yerde uzanmış olarak buldum. Ona su isteyip istemediğini sordum. İstediğini işaretle söyledi. O esnada yanındaki bir yaralı “ah” çekti. Amcamın oğlu suyu içmeden önce, işaretle ona gitmemi söyledi. Onun yanına gidip sorduğumda, susuz olduğunu ve su istediğini anladım, tam o sırada onun yanında ki yaralı da işaretle su istedi. O da suyu içmeden önce yanındakine gitmemi söyledi. Onun yanına ulaşıncaya kadar ruhunu teslim etmişti. Geri dönüp ikinci şahsın yanına varınca, o da vefat etmişti. Tekrar geriye dönüp amca oğlunun yanına geldiğimde, o da Allah’a kavuşmuştu. İşte budur. Sizin Müslüman geçmişlerinizin başkalarını kendilerine tercih etmeleri kendileri susuz can verdiler, ama tanımadıkları halde bir din kardeşinden önce su içmeye razı olmalıdır. Yani Kendi istediğimiz bir şeyi diğer din kardeşimiz için de istemeliyiz.

Ramazanda Orucun Adapları Devamı

Ramazan ayında gıybet etmekten dolayı oruç insana çok ağır gelir. Diğer bazı günahların hali de böyledir. Çoğu zaman orucun takva sahiplerine zerre kadar tesir etmediği Tecrübe ile öğrenilmiştir. Fas ıkların gelmesini istemiyorsanız, bunun en güzel yolu, oruçlu iken günahlardan sakınmanızdır. Bilhassa gıybetten…. İnsanlar oruçlu vakitleri geçirmek için gıybeti bir meşgale olarak adet edinmişlerdir. Cenabı hak yüce kelamında, gıybeti ölü kardeşinin eti olarak ifade etmiştir. Hadislerde de bu çeşit olaylar çokça anlatılmıştır. Bundan açıkça anlaşılıyor ki, gıybeti yapılan kişinin eti gerçekten yenilmiş olur. Peygamberimiz S.A.V. “falan adımın eti dişlerinizin arasında duruyor” buyurdu. Anlaşılan onlar o kişinin gıybetini etmişlerdir. Allah esirgesin, biz bundan çok gafiliz. Halkın geneli söz konusu değil, din bakımından seçkin sayılan kimseler de buna müptela olmuşlardır. Dünya ehli denilen kimseler bir tarafı, dindarların toplantıları dahi genellikle gıybetten pe uzak olmamaktadır. Bundan daha kötüsü, çoğu defa, gıybetin gıybet olduğu bile kabul edilmemektedir. Kendi kalbine veya başkasının kalbine “bu gıybettir” diye bir şüphe gelse bile, “bu olmuş bir şeyin açıklamasıdır” diye üzeri örtülmektedir.

Biri Rasullah s.a.v.me “gıybet nedir?” dedi. Rasulullah s.a.v. “birinin arkasından onun hoşlanmadığı şeyi söylemektir” buyurdu. Soru soran, kişi: “söylenilenler gerçekten o kişide varsa?” deyince, peygamberimiz s.a.v. “zaten o takirde gıybettir. Gerçkten onda yoksa, o takdirde, iftiradır” buyurdu. Bir gün Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem iki kabrin yanından geçiyordu” bu kabirde bulunanlar azab çekmekteler. Biri, insanların gıybetini etmekten, diğeri kendini idrardan korumamaktan” buyurdu. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “faizin yetmişten fazla çeşidi vardı. Onların en hafifi. Kendi anası ile zina etmeye denktir. Bu gibi örnekleri misal olarak vermek yetmez. Müslümanların bu ayda hiç olmasa bile oruçlu iken kendilerini bu tip haramlardan korumalıdırlar.

Bunlara ek olarak orucun adaplarından bazıları da aşağıdaki gibidir

1)Kulaktan korumak; Oruçlunun dikkat etmesi geeken üçüncü şey de, kulaklarını korumasıdır. Söylenmesi ve ağza alınması caiz olmayan her söze kulak vermek ve dinlemek caiz değildir. Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem buyurdu ki; “gıybet eden ve dinleyenin ikisi de günaha ortaktırlar”.

2)Vücudun azalarını korumak; oruçlunun, vücudunun diğer azalarını da korumaya dikkat etmesi gerekir. Mesela, elini caiz olmayan şeyleri tutmaktan, ayağını caiz olmayan yere gitmekten korumak gibi. Aynı şekilde, diğer vücut azalarını caiz olmayan işlerden, karnını da iftar vaktinde şüpheli şeylerden korumak gerekir. Haram malla iftar dene, ilaca biraz zehir katarak kullanan bir hastaya benzer. Gerçi ilaç hastalığa iyi gelecek, ama zehir de hastayı öldürecektir.

3)Fazla yememek; oruçlunun dikkat edeceği şey, iftar vakti, helal mal ile de olsa, karnını tıka basa doldurmamalıdır. Çünkü böyle yapmakla orucun gayesi yok olur. Oruçtan maksat, şehvani ve hayvani kuvvetlerin azaltılması, meleki ve nurani kuvvetlerin çoğaltılmasıdır. Onbir ay boyunca çok şeyler, iftar ederek ne gün boyunca kaybettiğimiz yemeklerin telafisi, sahurda yarının tedbirini alarak öyle çok yiyoruz. Ramazan dışında oruç tutmadığımız zamana bile bu kadar yemeğe fırsat bulamıyoruz. Ramazan ayı bir bakıma kişi gündüz oruçlu iken yemediği miktarı iftarda telafi ederse, orucun gayesi, yani şeytanın gücünü ve nefsani arzularını kırmak nasıl elde edilebilir? “gerçekten bizler, yemek vakitlerimizi değiştirmekten başka hiçbir azaltma yapmıyoruz. Aksine ramazan dışında bulunmayan değişik yemek çeşitleriyle iftar yemeğini zenginleştiriyoruz. Ramazan için en güzel yiyecekler hazırlamak, halkın alışkanlığı haline gelmiştir. Gün boyu aç kalan nefis, bunlara dalınca, tıka basa yiyip iyice karnını doyuruyor. Böyle olunca şehvani kuvvetler zayıflama yerine daha da azgınlaşıp coşuyor ve orucun gayesine ters düşüyor.

12 Haziran 2009 Cuma

Ramazan Orucunun Bazı Adapları

1)Gözleri korumak; yani, gözlerin uygun olmayan yere kaymaması, hatta, ailesine dahi şehvet gözüyle bakmamalı, denilmiştir. O halde yabancı (namahrem) den söz etmeye gerek kalmaz. Aynı şekilde, caiz olmayan her türlü oyun ve eğlence, yerlerine bakmamalıdır. Peygamberimiz S.A.V. buyuruyor ki, “bakış, şeytanın oklarından bir oktur. Kim Allah korkusundan dolayı kötü bakıştan sakınırsa, Allah Tela ona öyle bir iman nuru nasip eder ki, tadını ve lezzetini kalbinde hisseder…. “tasavvuf ehli, kalbi Allah’tan başka yöne çeken şeylere bakmayı uygunsuz olan yerlerden saymışlardır.

2)Dili korumak; yalan söylemek, söz gezdirmek, boş sözler, gıybet, söylemek, çirkin söz, kavga v.s. den ilini korumak bu konuya girer. Sahihi Buhari’deki bir hadiste söyle buyrulmuştur.

“Oruç insan için bir kalkandır. Bundan dolayı oruçlu kişi, diliyle alay ermek, çekilmek gibi cahilce bir söz söylememeli,. Başkası sataşmak isterse ona, “ben oruçluyum” demelidir. Yani, başkası münakaşayı başlatsa dahi, ona bulaşmamalı, eğer anlayışlı biri ise ona, ben oruçluyum demelidir. Eğer o ahmak anlayışsız biri ise, kendi kendine, “sen oruçlusun, senin böyle boş şeylere karşılık vermen doğru değildir.”demelidir.

Özellikle gıybet ve yalandan çok fazla sakınmak gerekir. Bazı alimlere göre, önceden de geçtiği gibi, gıybet orucu bozar, Rasullullah s.a.v. zamanında, iki kadın oruç tuttu,. Oruçlu iken o kadar şiddetli acıktılar ki, dayanamaz oldular. Neredeyse öleceklerdi. Sahabi kiram, Rasullalah s.a.v.den bunun sebebini soruncu, Peygamber Efendimiz kadınlara bir tas gönderdi ve ona kusmalarını söyledi. O iki kadın tasa kusunca, et parçaları ve yeni içilmiş kan çıktı. Oradakiler buna hayret edince, Rasullaha oruç tuttular, sonradan haram olan şeyleri yediler. Böylece anlaşılıyor ki Müslümanlar ramazan ayında oruçlu iken daha çok dikkat etmeleri kazanılan oruç sevabını şeytana kaptırmamalıdır.

Ramazan Ayında Kuran-ı Kerim Okumanın Bereketi

Bu mübarek ayın Allah’ın kelamı ile özel bir münasebeti vardır. Bundan dolayı, genellikle, Allahu Tela’nın bütün kitapları bu ayda inmiştir. Nitekim, Kuranı Kerimin tamamı “levhi mahfuz”dan dünya semasına ve oradan duruma göre, azar azar yirmi üç senede dünyaya inmiştir. Bundan başka, Hz. İbrahim a.s.e inen sahifeler, bu ayın birinde veya üçünde verilmiştir. Hz. Davut a.s.a Zebur ramazanın oniki veya on sekizinci gününde verilmiştir. Hz.Musa a.s.a Tevrat, Ramazan’ın altısında, Hz.isa a.s.e İncil, ramazanın on iki veya on üçünde verilmiştir. Bundan anlaşıyor ki, bu ayın Allahın kelamı ile hususi bir münasebeti vardır. Bundan dolayı, bu ayda kuranı kerimin çokça okunması rivayet edilmiştir. Büyük zatlar da bununla amel etmişlerdir. Hz. Cebrail a.s., her sene ramazan ayında, kuranı kerimin tamamını Rasulullah Sallallahu Aleyhi Veselleme dinletirdi. Bazı rivayetlere göre Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemden dinlerdir. Bu iki hadisi gözünüde tutarak alimler genel olan yaygın olarak mukabele (karşılıklı kuran okuma)nın müstehab olduğu görüşüne varmışlardır. Kısaca mümkün olduğu kadar (bu ayda) kuran okumaya özel bir gayret gösterilmelidir. Kuran okumaktan artan vakitleri de boşa geçirmek doğru değildir. Çünkü peygamberimiz s.a.v. dört şeye dikkatleri çekmiş ve bu ayda onların çokça yapılmasını emretmiştir. 1. kelime Tayyibe, 2. İstiğfar, 3. Cenneti kazanmak için dua etmek, 4. cehennem den kurtulmak için dua etmek. Ele geçen zamanı, bu dört şeye sarf etmeyi saadet bilmelidir. İşte böyle yapmak, Rasulullah Sallallahu Aleyhi Vesellemin sözlerinin kıymetini bilmektir. Birinin kendi dünyevi işleriyle meşgul iken diliyle salavatı şerefe, yahut kelimei tevhidi söylemesinin ne zorluğu vardır ki?

10 Haziran 2009 Çarşamba

Kadir Gecesi Hakkında Bir Hadis ve Yorumu

Hz.Ubade Bin Samit radıyallahu anha, Resulullah sallallahu aleyhi vesellem’den şöyle nakletmiştir: “Size Kadir gecesini haber vermek için çıkmıştım, Ama, falan ve Filanın çekişmesi yüzünden onun tarihi kaldırıldı. Belki de böyle olması (allahı’ın ilminde) sizin için daha hayırlıdır. Artın onu, dokuzuncu, yedinci ve beşince gecelerdir arayın”
(Buhari, Mişkat)


İZAH:
Bu hadiste düşünmeye değer üç konu vardır. En öneli olan, birinci konu (iki Müslüman arasındaki) çekişmedir. Bu o kadar kötü bir şeydir ki, bunun yüzünden kadir gecesinin tarihi ebedi olarak kaldırılmıştır. Yalnız bu kadar değil, zaten çekişmek her zaman bereketlerden mahrum kalmaya sebep olur. Peygamber Efendimiz S.A.V. buyurdu ki “size namaz, oruç , sadakadan daha üstün bir şeyi haber veriyim mi? “sahabeler: “Evet, buyurunuz (ya Rasullallah ) dediklerinde, Rasullulah S.A.V. “aranızda iyi geçinmeniz en üstün şeydir. Aranızdaki kavga ise, dini kazır” yani, ustura ile baştaki saçları tamamıyla kazındığı gibi, aranızdaki kavgalar da aynı şekilde dini kazır. Dünyayı seven, dinden haberi olmayan kimleri anlatmaya gerek yok, nice uzun zaman tespihler çeken ve din davasına kalkışanlar bile, her zaman aralarında çekişmektedirler. Önce, onlar, peygamberimiz S.A.V.’ın bu sözüne iyi ce dikkat etmeli, sonra, gururuna kapılarak barış için baş eğemedikleri dindarlıklarının halini de bir düşünmelidirler. Bu konu, birinci bölümde, orucun adaplarında geçmişti. Şöyle ki, Rasullallah efendimiz S.A.V. Müslümanların şeref ve haysiyetine dokunmanın en kötü ve en çirkin faiz olduğunu söylemişti. Fakat, biz çekişmemizin şiddetinden, ne müslümanın şeref ve haysiyetine aldırış ediyoruz, ne de Allah ve Resullünün sözlerini düşünüyoruz.

7 Haziran 2009 Pazar

Ramazan Bayramı İçin Uygun Tatil Seçenekleri - Fıstıklı Çiçeklevler Tatil Köyü

Ramazan Bayramının yaklaştığı bu zamanlarda sizler için dini ibadetlerimize uygun tatil yerlerini tanıtmaya devam ediyoruz. Size tek kalan ise bu güzel seçenekler arasında size ve bütçenize en uygun olanı seçmek olacaktır. Bugün size Yalova'da bulunan Fıstıklı Çiçekevler Tatil Köyünü tanıtacağız.

Fıstıklı Çiçekevler Tatil Köyü

Bazen yol masrafları öyle bir hal alıyor ki neredeyse güzel bir tatil köyünde geçireceğimiz huzurlu günler kadar marsarflı oluyor. Bu durumlarda rahat ulaşabileceğimiz yakınlardaki tatil köyleri güzel bir tercih oluyor.

Tabiki çok uzaklara gitmeden de aile yapımıza uygun huzur dolu bir tatil geçireceğimiz yerler bulmak zor oluyor. Bu durumda Yalova Fıstıklı'da bulunan sakin ve bina dolu olmayan bir koyda, hem deniz hem de yeşilliğin birbiriyle buluştuğu Tatil Köyü gözümüze çarpıyor. Fıstıklı Çiçekevler tesisinde Köyün Yalısı diye isimlendirilmiş konut bölgesi ile kumsallar, yeşillikler, oyun alanlarıyla dolu çevre alanlardan oluşan kocaman bir bölge göze çarpıyor. Tabiki tesisin en büyük avantajı İstanbul'a 1 saat uzaklıkta bir bölgede bulunması.

29 adet haneden oluşan tatil köyünde, özellikle kuş sesleri sizleri sabahları karşılayacak. Denizin tertemiz ve masmavi olduğu özel kumsalı ve bayanlara özel yüzme havuzuyla, rengarenk çiçekleri ve yeşil alanlarıyla Ramazan tatili için güzel bir tercih.

Fiyatlara gelirsek, 2009 için belirlenen yaz dönemi fiyatları aşağıdaki gibidir.

1 Haziran - 30 Haziran ve 1 Eylül - 30 Ekim tarihlerinde kişi başı 75.60tl
1 Temmuz - 30 Ağustos tarihleri arası 97.20tl'dir.

Fiyatlarımız Tam Pansiyondur.
Fiyatlarımız Türk Lirasıdır ve Fiyatlarımıza KDV Dahildir..
0-5 yaş arası ilk çocuk ücretsizdir.
5-10 yaş çocuklar %50 indirimlidir.

Rezervasyon için: http://www.fistiklicicekevler.com/rezervasyon/rezervasyontr.asp

Ayrıntılı bilgi: http://www.fistiklicicekevler.com/

3 Haziran 2009 Çarşamba

Ramazan Bayramına Uygun Otel Önerileri

Ramazan Bayramı tatili yaklaştıkça tatil planlarımız da daha yoğunlaşıyor. Tabi hem bütçemize hem de geleneklerimize uygun olacak, muhafazakar yapıdaki otelleri son zamanlarda keşfedebilmek büyük bir dert. Biz de bu derdi ortadan kaldırarak bu bir aylık dönemde Ramazan Bayramı tatili için tercih etmeye uygun İslami şartlarımıza uygun otelleri gündeme getiriyoruz.

Bugün ise sırada güzide bir tatil köyü olan Yeni Meltem Tatil Köyü bulunuyor.

Yeni Meltem Tatil Köyü

Genel Bilgiler: Çeşme'ye 9 km. uzaklıkta, 50 dönüm yeşil alana kurulu, özel plaj ve doğal güzelliğiyle, sakin, huzurlu beldede tatil imkanı... Denize sıfırdır ve tatil köyünde 70 oda, 180 yatak kapasiteli, her odada duş, WC, sıcak su, saç kurutma makinesi, buzdolabı, minibar, telefon ve televizyon mevcuttur. Bütün odalar soğutmalıdır. Tesiste tenis kortları, masa tenisi, bilardo, masa topu, atari, voleybol sahası, yürüyüş parkuru, çocuklara oyun parkı, market, MESCİT, bay ve bayanlara ait özel iki plaj ve iki yüzme havuzumuz mevcuttur (Bayanlar havuzu etrafı kapatılarak rahat etmeleri sağlanmıştır).

Otelde Bay ve Bayanlar ayrı zamanlarda spor aktivitelerine katılabileceği gibi, büyük deniz plajını da ayrı zamanlarda dönüşümlü olarak kullanabilmektedirler. Yine benzer şekilde örf ve adetlerimize uygun şekilde bay ve bayanlara ayrı olarak iki tane kaydıraklı havuz da bulunmaktadır.

Yemeklerde de kalite esas olarak düşünülmüş. Kahvaltı ve Akşamları zengin bir açık büfe bulunurken öğle yemeğinde ise 4 çeşitten oluşan bir menü sunulacaktır. Gün boyu gece 12'ye kadar her türlü çay kahve ve alkolsüz içki servisi yapılmaktadır.

Fiyatlar ve Rezarvasyon bilgileri:

ODA TİPİ / 15 Mayıs -15 Haziran / 15 Haziran - 20 Ağustos

Menekşe Alt Kat / Üst Kat / 100 TL / 120 TL
Lale Alt Kat / Üst kat / 110 TL / 130 TL
Orkide Odaları / 120 TL / 140 TL


* Fiyatlarımız tam pansiyon kişi başı bir geceliktir.odada kalan 3. ve 4. kişiler % 30 indirimlidir.
* 0-4 yaş arası çocuklar free * 5-10 yaş arası çocuklar % 50 indirimlidir.
* Nakit ödemelerde % 5 indirim * Kredi kartına 6 taksit (% 5 ek komisyon ücreti eklenir)
* Nakit indirimi ve taksitlendirmeler 7 günlük konaklamalar için geçerlidir.

* BİZE ULAŞABİLECEĞİNİZ
* TELEFON NUMARALARIMIZ: 0232 722 12 22-23-24
* GSM: 0532 597 19 27 FAKS: 0232 722 12 25
* MAİL : info@yenimeltemtatilkoyu.com

Detaylı bilgi ve resimler: http://www.yenimeltemtatilkoyu.com/

2 Haziran 2009 Salı

Ramazan Geleneklerine Uygun İslami Tatil Yöreleri

Daha önceki yazılarımızda tanıtmaya başladığımız ailenizle huzur dolu İslami şartlara uygun bir dinlenme ve rahatlama ortamı sağlayabileceğiniz tatil yörelerini, beldelerini ve çeşitli otelleri tanıtmaya devam ediyoruz. Şimdiden 2009 Ramazan Bayramı Tarihleri olan 21-22-23 Eylül tarihleri için yaptığımız tatil planları için önderdiğimiz bazı muhafazakar ve İslami otel seçeneklerini her geçen gün birkaç otel daha tanıtarak size sunacağız.

Club Familia Tatil Köyü

Çeşme bölgesinde yer alan otelde adından da yola çıkılarak 6 tane konforlu suit oda bulunuyor. Tamamen aileler düşünülerek tasarlanmış ve döşenmiş odalar en basit ihtiyaçtan özel ihtiyaçlara kadar, telefon, klima, mini bar, elektronik kilit sistemi, uydu yayınlı TV ve internet gibi hizmetleri sunuyor.

Deniz ve güneşin keyifle bir arada buluştuğu Familia Tatil köyünde berrak ve tertemiz plajda denizin tadını çıkarabilir, bay ve bayanlar için ayrı olarak inşaa edilmiş kaydıraklı havuzlarda eğlenebilirsiniz. Muhteşem yemeklere sahip olan lokantada, usta aşçılar Türk ve Osmanlı mutfağını Dünya mutfağıyla buluşturarak çeşitli lezzetler sunuyorlar.Ara öğünlerde aperatif yiyecekler, geç kahvaltı, gece aperatifleri ve gün boyunca limitsiz alkolsüz içecekler hizmetinizdedir. Ve de Çeşme'nin meşhur sakızlı dondurması.

Eğlence de Familia Tatil köyünün vazgeçilmez bir parçası. Turgay Başyayla'nın sunduğu en güzel halk müziği eserleri de bu amaçla akşamları neşelendiriyor. Aynı zamanda gülmeyi özleyenler için komedi ustası Recep Demirkaynak da tek kişilik gösterilerini akşamları sunuyor. Ayrıca animasyon kadrosu da gün boyu misafirleri eğlendirmeye devam ediyor. Gün içerisinde havuz başında animasyonlar, akşamları ise gece show'ları. Talep doğrultusunda yat turları. İnternet cafe,langırt, masa tenisi sinema gösterimleri, play station, bilardo, konserler ve daha pek çok aktiviteyle tatilin tadını çıkarmanız için ve İslami koşullara uygun bir tatil yaşamak için birebir bir ortamı yaşayacaksınız.

Club Familia Otele rezervasyon için çeşitli şehirlerden telefon numaralarını aşağıda bulabilirsiniz.


Konya Şubesi : 0332 350 75 30 - 20
Ankara Şubesi : 0312 419 19 12 - 13
İstanbul Merkez : 0212 518 87 34 - 35