Ramazan bayramı giderek yaklaşrırken, tatil planlarımızı ve izinlerimizi düşünmeye başlıyoruz. Bir ay boyunca dini vecibelerimizi yerine getirdiğimiz, ramazan orucumuzu tuttuğumuz bu mübarek ay sonunda bazen güzel bir tatil yöresinde dinlenmek istiyoruz. Hele bir de Ramazan'ın güzellikleriyle sarılmış bir haldeyken gittiğimiz tatil yerinde de yine bu muhafazakar tavrın olmasına gayret ediyoruz. Türkiye'de bu anlamda ailemizle birlikte tatilimizi rahatça geçirip, dinlenebileceğimiz, bayanlara özel plajları havuzları olan, çeşitli oteller ve tatil seçenekleri mevcut. Bu otelleri elimizden geldiğince sizlere tanıtmaya çalışacağız.
Her yazımızda ikişer oteli tanıtarak, 2009 Ramazan tatiline kadar en uygun seçenekleri size sunacağız.
Şah Inn Paradise Otel
Genel Özellikler : Türk toplumunun aile yapısına müsait, muhafazakar misafirlere yönelik, alkolden uzak yani alkolsüz içkilerin tercih edildiği bir tesis olan otel Antalya-Mavikent mevkisinde bulunuyor. Bu bölge hem doğa hem de özel bir tesettürlü bayanlara yönelik kumsalın da olduğu, çam kokuları arasında oldukça geniş bir alana kuruludur. Özellikle denize sıfır olması avantajdır ve odalar oldukça konforlu ve az katlı villa tipindedir.
Şehir Merkezine Ne Kada Uzak : Antalya merkeze 90 km, Kemer'e 42 km, Kumluca'ya 4 km, Finike'ye 22 km, Demre'ye 56 km, Kaş'a 88 km uzaklıktadır.
Havaalanına Uzaklık : Antalya Havaalanı'na 105 km.
Denize Uzaklık : Denize sıfır.
Plaj Özellikleri : Özel plaj 400 metre uzunluğundadır (kumluk) ve 2 iskelesi mevcuttur.
Engelliler İçin Olanaklar : 5 adet özel oda.
Club Otel Karaburun
Genel Bilgiler : Tesisin bazı dinlenme alanları arasında 2000m2'lik bir alana yayılmış olan ve iki katlı şekilde ailelere uygun şekilde tasarlanmış, huzur ve güvenle dinlenebileceğiniz 2 adet tatlı su, 1 adet tuzlu deniz suyu ve 2 adet çocuk havuzu olmak üzere toplam 5 havuz. Kaydıraklı havuzlar, güneşlenmek için özel alan, havuz barı, hamam, masaj ve sauna gibi hizmetler ve güzellik merkezi, dinlenme odası, mescit, doğal kürler ve bitki banyosu gibi özel hizmetler de mevcut.
Tatil köyünde 150 oda bulunmaktadır ve bu odaların 60 tanesi bahçe manzaralı 60 tanesi deniz manzaralı olmak üzere balkonlu, 15 tanesi deniz manzaralı 15 tanesi ise bahçe manzaralı olmak üzere balkonsuzdur. Odalarda standart olarak klima, TV, minibar, banyo, saç kurutma makinesi, kasa, sıcak su ve telefon bulunmaktadır.
Tatil köyünde gerçekleştirebileceğiniz çeşitli aktiviteler arasında çocuklara özel aktiviteler, bayanlara özel aktiviteler, spor aktiviteleri çeşitli dış ve iş etkinlikler de tatilinizi güzelleştirmek için bulunuyor.
Rezervasyon için aşağıdaki telefon numaralarını arayabilirsiniz.
0212 518 87 34 -35
Konya şubesi : 0332 350 75 30 - 20
31 Mayıs 2009 Pazar
26 Mayıs 2009 Salı
Ramazan Ayı ve Bayramlaşma Hakkında Bir Hikaye
Ramazan ayın'da çocukluğumda yaşıtlarımla bir keresinde bayramlaşmak için mahalleye çıkmıştım, camiden çıkmış olan babama ras geldim yoksul ve çiftçi olan babamdan bana para vermesini bekliyordum. O da cebinden cuzi miktarda bana para verdi. Çok sevinmiştim, koşarak ablamın yanına gittim ona paramı göstererek tokası olmadığı için bana toka alalım demişti. Ben de bu bayram harçlığımı ablama toka alması için verdim.
Sonra ablamla ben şeker toplamak için çok fakir olan kocası ölmüş bir kadının evine gittik, bize şeker ikram eden bu kadın, bizim başımızı okşamıştı.
Bu bayramlarda yoksul ve kimsesiz insanları düşünmemizi öğretmişti.Tabiki yaş geçtikçe yapacaklarımız ve sorumluluklarımız artıyor eskiden şeker toplardık , harçlık toplardık fakat biz bu görevleri küçüklerimize ,büyüklerimizde kendi görevlerini bizlere vermiştir.Kapımıza gelenleri boş göndermemeliyiz..Allah için tuttuğumuz oruç ayımızın hemen ardından gelen bu mübarek Ramazan Bayramında mutlaka küçükleri ,büyükleri ,yaşlıları ve ailemizle birlikte çevremizdekileride harçlık şeker vs olmadan da olsa bir ziyaretle bile sevindirebiliriz.
Ayrıca çocuklar camiden kovulmamalıdır.Bazen safların arasında koşuşan çocuklar var.Fakat halden anlamayan bazı insanlar onların koşturmasından rahatsız olduğu dikkatimizi çekiyor.Çocuklara sert bir dille kızarak onları kaybederiz fakat , onlara daha nazik davranarak namaz bitiminde başlarını okşayarak güler yüzle ‘’ Allah kabul etsin ‘’ demeniz onların hem mutlu hem de yaptığının ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamasını sağlayacaktır.Dini eğitimde Ramazan ayı’nın önemi kesinlikle tartışılmaz.Çocuklar için çok büyük bir fırsattır Ramazan Ayı.
Çocuklara daima erken yaşlar da aşılamalısınız dinin ve namazın önemini.Allahını ,yaradanını çok erken yaşta tanımalıdır.Mesela çok küçük yaşlarda ki çocukların bulunduğu ortamda namaz kılmalısınız , onların görebileceği ortamlarda kılmalısınız.Onlar belki daha çok küçük oldukları için oyun sanabilir ve üstünüze atlayabilir fakat kızmayın terslemeyin çünk Peygamber Efendimiz bile bu konuda ;
Çocuklarınız görebileceği yerde namaz kılın.Bu onun zihnine yerleşecek ve daima aklında bir anı olarak kalacak.Mümkün mertebe eşinizle cemaat yaratarak kılmanız en doğrusu olacaktır.Bu şekilde kılınana namazlar da yirmi yedi kat daha fazla sevap kazandıracağını müjdeliyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
Sonra ablamla ben şeker toplamak için çok fakir olan kocası ölmüş bir kadının evine gittik, bize şeker ikram eden bu kadın, bizim başımızı okşamıştı.
Bu bayramlarda yoksul ve kimsesiz insanları düşünmemizi öğretmişti.Tabiki yaş geçtikçe yapacaklarımız ve sorumluluklarımız artıyor eskiden şeker toplardık , harçlık toplardık fakat biz bu görevleri küçüklerimize ,büyüklerimizde kendi görevlerini bizlere vermiştir.Kapımıza gelenleri boş göndermemeliyiz..Allah için tuttuğumuz oruç ayımızın hemen ardından gelen bu mübarek Ramazan Bayramında mutlaka küçükleri ,büyükleri ,yaşlıları ve ailemizle birlikte çevremizdekileride harçlık şeker vs olmadan da olsa bir ziyaretle bile sevindirebiliriz.
Ayrıca çocuklar camiden kovulmamalıdır.Bazen safların arasında koşuşan çocuklar var.Fakat halden anlamayan bazı insanlar onların koşturmasından rahatsız olduğu dikkatimizi çekiyor.Çocuklara sert bir dille kızarak onları kaybederiz fakat , onlara daha nazik davranarak namaz bitiminde başlarını okşayarak güler yüzle ‘’ Allah kabul etsin ‘’ demeniz onların hem mutlu hem de yaptığının ne kadar güzel bir şey olduğunu anlamasını sağlayacaktır.Dini eğitimde Ramazan ayı’nın önemi kesinlikle tartışılmaz.Çocuklar için çok büyük bir fırsattır Ramazan Ayı.
Çocuklara daima erken yaşlar da aşılamalısınız dinin ve namazın önemini.Allahını ,yaradanını çok erken yaşta tanımalıdır.Mesela çok küçük yaşlarda ki çocukların bulunduğu ortamda namaz kılmalısınız , onların görebileceği ortamlarda kılmalısınız.Onlar belki daha çok küçük oldukları için oyun sanabilir ve üstünüze atlayabilir fakat kızmayın terslemeyin çünk Peygamber Efendimiz bile bu konuda ;
Çocuklarınız görebileceği yerde namaz kılın.Bu onun zihnine yerleşecek ve daima aklında bir anı olarak kalacak.Mümkün mertebe eşinizle cemaat yaratarak kılmanız en doğrusu olacaktır.Bu şekilde kılınana namazlar da yirmi yedi kat daha fazla sevap kazandıracağını müjdeliyor Peygamber Efendimiz (s.a.v.)
21 Mayıs 2009 Perşembe
Ramazanda Teravih Namazı Nasıl Kılınmalı
Teravih namazı iki veya dörder rekat olarak kılındığı gibi cematle tek başınada ramazan ayında kılınan nafile namazlardandır.
Namaz kıldıracak imam: "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, bana uyanlara imam oldum" diye niyet ederek iftitah tekbirini alıp ellerini bağlar.
İmam'ın arkasında kılan cemaat da "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama" diyerek niyet eder ve imamın tekbirinden sonra "Allahü Ekber" diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar.
Hz.Ömer devrinde bazı sahabelerin yatsı namazından sonra camiden ayrılmayıp namaz kılmalarını görünce Hz.Ömerin isteği ile cemaat ile kılınmaya başlamıştır.
Teravih namazı oruç tutan müslümanlara ayrı bir güzellik verip ibadetin allah'a olan hazlığını artırır. Müslümanlarda sevinç duygularını coşturur. Bunun yanında kaza namazı borçlarımız da varsa kılmamız da çok fayda vardır.
Teravih namazı 20 rekat olup vitir vacip namazından önce başlanır, tamamlandıktan sonra vitir vacip namazı kılınır ve müslümanlar, dağılarak evlernie giderler, diğer ibadetlerini işlerler.
Teravih namazını camide kılmak daha faziletlidir.Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur;
‘’ Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır’’
Namaz kıldıracak imam: "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, bana uyanlara imam oldum" diye niyet ederek iftitah tekbirini alıp ellerini bağlar.
İmam'ın arkasında kılan cemaat da "Niyet ettim Allah rızası için teravih namazını kılmaya, uydum imama" diyerek niyet eder ve imamın tekbirinden sonra "Allahü Ekber" diyerek tekbir alır ve ellerini bağlar.
Hz.Ömer devrinde bazı sahabelerin yatsı namazından sonra camiden ayrılmayıp namaz kılmalarını görünce Hz.Ömerin isteği ile cemaat ile kılınmaya başlamıştır.
Teravih namazı oruç tutan müslümanlara ayrı bir güzellik verip ibadetin allah'a olan hazlığını artırır. Müslümanlarda sevinç duygularını coşturur. Bunun yanında kaza namazı borçlarımız da varsa kılmamız da çok fayda vardır.
Teravih namazı 20 rekat olup vitir vacip namazından önce başlanır, tamamlandıktan sonra vitir vacip namazı kılınır ve müslümanlar, dağılarak evlernie giderler, diğer ibadetlerini işlerler.
Teravih namazını camide kılmak daha faziletlidir.Peygamber Efendimiz bu konuda şöyle buyurmuştur;
‘’ Faziletine inanarak ve mükâfatını umarak Allah rızası için Ramazan gecelerini ibadetle geçiren (teravih namazını kılan) kimsenin geçmiş günahları bağışlanır’’
14 Mayıs 2009 Perşembe
Ramazanda Oruçlu Bir Kişiyi Evinize Davet Edin
Ramazan da oruçlu bir kimseyi evine davet eden Müslüman bir kişiye Allah neler ikram etmez ki, düşünün bir kere;
Allah için oruç tutan bir kimseye siz bir ikramda bulunsanız Allah size misliyle ikram da bulunur. Çünkü ramazanda oruç tutan kimse bu amelini hiç bir menfaat gözetmeksiniz safiyane Allah’ın rızasını kazanmak için oruç tutar bu yüzdendir ki oruç tutan bir kulunu sevindiren kişiyi Allah onu vehhab ( iylik eden ) ismiyle yapmış olduğu iyiliği hiç bir zaman zayi etmeyeceği bilinmelidir. İşte bu nedenledir ki Ramazan Ayı'nda kimsesiz, düşkün, anasız babasız yetim çocukları hatırlayıp onların bir nebzede olsa maddi ve manevi sıkıntılarını paylaşıp sevindirmeliyiz.
Bir hadisi şerifte buyuruluyor ki eğer “ümmetim ramazanın ne olduğunu bilselerde bütün senenein ramazan olmasını isterlerdi” sene boyu güç yetecek bir iş olmadığını herkes taradından bilinmektedir. Ramazan’ın sevabının karşılarştırmak için peygamber sav efendimiz “insanlar bütün senenin ramazan olmasını arzu ederledi diye buyurmuştur” peygamber sav efendimizden rivayet edilen yüzlerce hadiste ramazanın çeşitli faziletleri nakledlimdişti. Onları topluyabilmek benim gibi bilgisiz birinin bunların dışındadır bir de bunlaruı genişçe yazarsam okuynların usanacağının kanatindeyim. Çünkü zamanızda dinin emirlerini yerine getirmeye karşı ilgisizliğin ne kadar artığını hepimizce malumdur. İlim ve ameldeki aldırmazlığın ne kadar artığpını herkes kendi halini düşünerek anlayabilir.
Başka bir hadisi şerfite “kim aç olanı doyurur çıplak olanı giydirir yolcuya geceyi geçirmek için yer verirse cenabı Allah onun kıayametinin dehşetinden emin kılar”.
O nedenledir ki Ramazan Ayı Müslümanların sosyal yardımlaşma ayıda denilebilir.
Allah için oruç tutan bir kimseye siz bir ikramda bulunsanız Allah size misliyle ikram da bulunur. Çünkü ramazanda oruç tutan kimse bu amelini hiç bir menfaat gözetmeksiniz safiyane Allah’ın rızasını kazanmak için oruç tutar bu yüzdendir ki oruç tutan bir kulunu sevindiren kişiyi Allah onu vehhab ( iylik eden ) ismiyle yapmış olduğu iyiliği hiç bir zaman zayi etmeyeceği bilinmelidir. İşte bu nedenledir ki Ramazan Ayı'nda kimsesiz, düşkün, anasız babasız yetim çocukları hatırlayıp onların bir nebzede olsa maddi ve manevi sıkıntılarını paylaşıp sevindirmeliyiz.
Bir hadisi şerifte buyuruluyor ki eğer “ümmetim ramazanın ne olduğunu bilselerde bütün senenein ramazan olmasını isterlerdi” sene boyu güç yetecek bir iş olmadığını herkes taradından bilinmektedir. Ramazan’ın sevabının karşılarştırmak için peygamber sav efendimiz “insanlar bütün senenin ramazan olmasını arzu ederledi diye buyurmuştur” peygamber sav efendimizden rivayet edilen yüzlerce hadiste ramazanın çeşitli faziletleri nakledlimdişti. Onları topluyabilmek benim gibi bilgisiz birinin bunların dışındadır bir de bunlaruı genişçe yazarsam okuynların usanacağının kanatindeyim. Çünkü zamanızda dinin emirlerini yerine getirmeye karşı ilgisizliğin ne kadar artığını hepimizce malumdur. İlim ve ameldeki aldırmazlığın ne kadar artığpını herkes kendi halini düşünerek anlayabilir.
Başka bir hadisi şerfite “kim aç olanı doyurur çıplak olanı giydirir yolcuya geceyi geçirmek için yer verirse cenabı Allah onun kıayametinin dehşetinden emin kılar”.
O nedenledir ki Ramazan Ayı Müslümanların sosyal yardımlaşma ayıda denilebilir.
10 Mayıs 2009 Pazar
Ramazan'da Kaza Orucu Nedir? Ne Zaman Tutulmalı?
Ramazanda kazaya kalan orucu bunu kaza etmeden bir sonraki Ramazan ayı gelirse , gelen Ramazan orucunu tutar daha sonra kazaya kalan orucunu tutar.Çünkü kaza için zaman geniştir.
Orucun farz olduğu kişiler Ramazan ayında tutmadığı veya meşru bir mazeretinden dolayı bozduğu hergünkü orucun karşılığı olarak Ramazan ayının haricinde oruç tutarak Ramazan orucunun kazasını yerine getirmiş olur
Şafiilere göre bir ramazana ait orucu diğer ramazan gelmeden önce tutmak gerekir.
Önceki ramazan borcu tutulmadan ikinci bir ramazan gelince hem kaza hemde her gün için bir fidye vermek gerekir. Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazaya vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir.
Yolculuk olması veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutmamış olan bir kimse, kazaya kalan oruçların tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş iken, bunları kaza etmeden ölüm hastalığına yakalanırsa, malının üçte birinden ödenmek üzere kazaya kalan her bir gün için bir fidye ödenmesini vasiyet etmelidir.
Ramazan orucunu tutamayacak olan kimse ister kaza edecek vakit bulsun ister bulamasın, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi vacipdir bu durumda.Ama isterse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler.
Orucun farz olduğu kişiler Ramazan ayında tutmadığı veya meşru bir mazeretinden dolayı bozduğu hergünkü orucun karşılığı olarak Ramazan ayının haricinde oruç tutarak Ramazan orucunun kazasını yerine getirmiş olur
Şafiilere göre bir ramazana ait orucu diğer ramazan gelmeden önce tutmak gerekir.
Önceki ramazan borcu tutulmadan ikinci bir ramazan gelince hem kaza hemde her gün için bir fidye vermek gerekir. Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır. Kazaya vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir.
Yolculuk olması veya hastalık sebebi ile Ramazan orucunu tutmamış olan bir kimse, kazaya kalan oruçların tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulmuş iken, bunları kaza etmeden ölüm hastalığına yakalanırsa, malının üçte birinden ödenmek üzere kazaya kalan her bir gün için bir fidye ödenmesini vasiyet etmelidir.
Ramazan orucunu tutamayacak olan kimse ister kaza edecek vakit bulsun ister bulamasın, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmesi vacipdir bu durumda.Ama isterse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler.
6 Mayıs 2009 Çarşamba
Ramazanda Oruçlu İken Dile Sahip Çıkılmalı
Oruçlu kimse diline çok hakim olmalıdır.Çünkü diline hakim olamayan kimselerin oruçları da sayılmamaktadır ALLAH (c.c.) tarafından hiç hoş karşılanmamaktadır..Allah kullarının oruçlarını kusursuz tutmasını ve dillerine hakim olmalarını istemiştir.Çünkü oruçluyken bazı insanlar çok sinirli olabiliyorlar ve dolayısıyla dillerine de hakim olamayabiliyorlar.
Dili yalandan haram şeyleri konuşmaktan başkalarının eksiklerini söylemekten ve kavga ve gürülyüden koruyup zabt-u rapt altına almaktır.Bunun yanında Kuran’la evrad u ezkarla meşgul olma uhrevi alemi hatırlatacak tefekküre sebep olacak eserleri okumaktır.
Oruçla kavga-gürültü çıkarmayacak, sövene mukabelede bulunmayacak, cahiline tutum ve davranışlar içine girmeyecektir.Kendisine bu mevzuda herhangi bir sataşma olursa, oruçlu olduğunu, mukabele etmeyeceğini, bu mevzuda ona karışmayacağını söylemelidir.
Oruç mümin için bir güvenlik kalkanıdır.Oruçlu iken kötü şeyler konuşmamalı insanlar cahilane hareket etmemelidir.Eğer bir kimse kendisine sövecek olur veya çatacak olursa ‘ BEN ORUÇLYUM’ desin ve oradan uzaklaşsın.
Oruçlu olduğu halde bir sürü dedikoduya dalan diline hakim olamayacan sadece midesine bir şey koymamakla iktfia eden oruçtan hasıl olacak ve mükafattan mahrum kalacaktır.Kar olarak yanına sadece açlık ve susuzluk kalacaktır.Çünkü yalan sözlerle konuşmayı yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen insanların yemesini içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.Nasıl ki Allah’ın ibadete ihtiyacı yok aynı şey oruç içinde geçerlidir.
Nice oruç tutan insanlar var orucundan susuzluk çekme ve açlıktan başka bir kazancı yoktur.Niceleri de geceleyin kalkıp nafile ibadet yapanlar var ve bu kalkmasından dolayı uykusuzluktan başka bir kazancı yoktur olamazda.
Dili yalandan haram şeyleri konuşmaktan başkalarının eksiklerini söylemekten ve kavga ve gürülyüden koruyup zabt-u rapt altına almaktır.Bunun yanında Kuran’la evrad u ezkarla meşgul olma uhrevi alemi hatırlatacak tefekküre sebep olacak eserleri okumaktır.
Oruçla kavga-gürültü çıkarmayacak, sövene mukabelede bulunmayacak, cahiline tutum ve davranışlar içine girmeyecektir.Kendisine bu mevzuda herhangi bir sataşma olursa, oruçlu olduğunu, mukabele etmeyeceğini, bu mevzuda ona karışmayacağını söylemelidir.
Oruç mümin için bir güvenlik kalkanıdır.Oruçlu iken kötü şeyler konuşmamalı insanlar cahilane hareket etmemelidir.Eğer bir kimse kendisine sövecek olur veya çatacak olursa ‘ BEN ORUÇLYUM’ desin ve oradan uzaklaşsın.
Oruçlu olduğu halde bir sürü dedikoduya dalan diline hakim olamayacan sadece midesine bir şey koymamakla iktfia eden oruçtan hasıl olacak ve mükafattan mahrum kalacaktır.Kar olarak yanına sadece açlık ve susuzluk kalacaktır.Çünkü yalan sözlerle konuşmayı yalan sözlerle amel etmeyi terk etmeyen insanların yemesini içmesini terk etmesine Allah’ın ihtiyacı yoktur.Nasıl ki Allah’ın ibadete ihtiyacı yok aynı şey oruç içinde geçerlidir.
Nice oruç tutan insanlar var orucundan susuzluk çekme ve açlıktan başka bir kazancı yoktur.Niceleri de geceleyin kalkıp nafile ibadet yapanlar var ve bu kalkmasından dolayı uykusuzluktan başka bir kazancı yoktur olamazda.
2 Mayıs 2009 Cumartesi
Sahuru Tehir Etmek
Oruçlu kimsenin dikkat etmesi istenen davranışlardan biri de sahuru son dakikasına kadar tehir etmesidir.Tehir derken ; Peygamber efendimizin ümmetine karşı gösterdiği şefkat ve merhamet vardır.Zira bazı bünyeler uzun süre açlıktan fazlaca muzdarip olabilirler.Dolayısıyla sahurun son vaktine kadar geciktirilmesi, oruç süresinin az da olsa kısalmasını sağlayacaktır.
Sahur gece yarısı ile tan yerinin ağrışı arasında yenen yemeğe verilen bir addır.Allah Rasulü bir lokma dahi olsa sahura kalkıp yemek yemeyi tavsiye etmiştir ve sahurda bereketin olduğunu ve sahura kalkanlara meleklerin dua da bulunacagını müjdelemiştir.
Sahur en bereketli ve en verimli zamandır.Bu bereket değişik cihetlerden olabilir ; bunları Efendimizin sünnetine uyma , sahurla oruç ve diğer ibadetler için güç ve kuvvet kazanma , dinç olma, şiddetli açlığın meydana getirebileceği kaba davranışlara engel olma, dua ve Allah’ı anmaya vesile olma şeklinde sayabiliriz.
Sahur vakti kalkma mübarek Ramazan ayında oruç için dikkat edilmesi en önemli husustur.İbadeti tam ve kusursuz olarak yerine getirmek Allah’ın sevgisini ve hidayet vesilesini kazanmamızı sağlayacaktır.
Sahura kalkmada sahurda yenen yemekte bereket vardır.Bir yudum su içmek dahi olsa sakın onu terk etmeyin.Çünkü sahura kalkanlara Allah (c.c.) rahmet eder melekler de istiğfar ederler.
Sahur gece yarısı ile tan yerinin ağrışı arasında yenen yemeğe verilen bir addır.Allah Rasulü bir lokma dahi olsa sahura kalkıp yemek yemeyi tavsiye etmiştir ve sahurda bereketin olduğunu ve sahura kalkanlara meleklerin dua da bulunacagını müjdelemiştir.
Sahur en bereketli ve en verimli zamandır.Bu bereket değişik cihetlerden olabilir ; bunları Efendimizin sünnetine uyma , sahurla oruç ve diğer ibadetler için güç ve kuvvet kazanma , dinç olma, şiddetli açlığın meydana getirebileceği kaba davranışlara engel olma, dua ve Allah’ı anmaya vesile olma şeklinde sayabiliriz.
Sahur vakti kalkma mübarek Ramazan ayında oruç için dikkat edilmesi en önemli husustur.İbadeti tam ve kusursuz olarak yerine getirmek Allah’ın sevgisini ve hidayet vesilesini kazanmamızı sağlayacaktır.
Sahura kalkmada sahurda yenen yemekte bereket vardır.Bir yudum su içmek dahi olsa sakın onu terk etmeyin.Çünkü sahura kalkanlara Allah (c.c.) rahmet eder melekler de istiğfar ederler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)